Demokrasi hakkında biraz konuşalım istiyorum. Bu kadar önemsediğimiz bu kavram gerçekten de günümüze kadar doğru bir gelişim yaşadı mı? Demokrasinin yenilenmesi için ne yapmak gerekir?
Filozofun demokrasi hakkındaki görüşü
Bundan yüzlerce yıl önce demokrasi fikri ortaya atıldığında, bir filozofa bunu anlatıyorlar. Filozof da diyor ki; halkın çoğu cahildir ve cahillerin seçtikleri mi yönetici olacak? Demokrasi fikrinin savunanlar ise en azından çoğunluğu memnun etmiş oluruz şeklinde cevap veriyorlar. O gün bugündür demokrasi hayatımızda. Peki yüzlerce yılın sonunda demokrasinin geldiği yer ne kadar iyi? Demokrasi gerçekten de işe yarıyor mu?
Demokrasinin gelişimi
Demokrasi var olduğu günden beri olmaması gerektiği gibi gelişti. Demokrasilerde halk sandığa gider ve seçim yaparlar. En çok oyu alan veya alan parti iktidar olur. Bu iktidar da devleti yönetmeye başlar. En çok oyu alamayanlar ise muhalefet olurlar. Genelde muhalefet iktidarı denetleyici bir unsur olarak karşımıza çıksa da işin aslı öyle olmayabiliyor. Çünkü iktidar anayasayı bile değiştirecek kadar milletvekili çıkarırsa veya halkın gücünü başka şekillerde arkasına alırsa ve hatta askerin de gücü alırsa muhalefeti yok edebiliyor ve rejimi diktatörlüğe dönüştürebiliyor.
İktidar ve muhalefet ilişkisi
İktidar ve muhalefet sıklıkla kutuplaştırıcı bir dil kullanarak taraf toplarlar. İki taraf da diğerini bazı olumsuz şeylerle itham ederler. Hatta bu ithamlar hırsız, vatan haini, terörist gibi söylemlere kadar gidebiliyor. Bu durum halka da yansıyınca kutuplaşma ülke geneline yayılıyor. Sonuç olarak halk desteğini de alan iktidar, muhalefete karşı hukuk sistemini çok sıkı bir şekilde işletip muhalefeti susturma yollarına gidebiliyor. Bunlar demokrasinin getirdiği iktidar ve muhalefet anlayışının saçma sapan bir etkisi. Hatta bazı ülkelerde sırf kendilerinden değiller diye muhalefete yapılan her türlü adaletsiz uygulama halk nezdinde kabul bile görüyor. E şimdi demokrasi hakkında söylenen demokrasi çoğunluğun azınlığa diktasıdır sözü doğru olmuyor mu?
İktidar ve muhalefetli demokrasi yanlış bir modeldir. Neden hala bu saçmalığı savunuyoruz?
Esendemir
Günümüze gelene kadar geçmişteki birçok ülkeyi incelediğimizde demokrasi ile başa gelen partilerin muhalefeti susturduğunu görüyoruz. Özellikle Afrika ülkelerinde elini kolunu sallayan diktatör olabiliyor. Elbette darbe ile veya Batı ülkeleri desteği ile gelenler de var. Fakat Batının desteği ile gelenler de demokrasi ile gelebiliyor.
Kaptan ve yardımcı kaptanlı demokrasi daha doğru bir modeldir. İstikrar ve güven sağlar.
Esendemir
Filozofun dönemine gidelim. Eğer halkın seçtiği iktidar kaptan rolünde, en çok oy alan ikinci de yardımcı kaptan rolünde olsaydı ve günümüze kadar bunca yıldır içindeki sorunları da çözerek gelmiş olsaydı, bugün muazzam bir demokrasi inşa etmiş olacaktık. Fakat onun yerine iktidar ve muhalefet anlayışını ortaya koyduk. Gelin size kaptan ve yardımcı kaptanlı demokrasiyi daha net anlatayım.
Kaptan ve yardımcı kaptanlı demokrasi
Türkiye’deki Yüksek Seçim Kurumu, Türkiye adında bir uçak yapmış. Bu uçak milyonlarca yolcu taşıyabiliyormuş. Yıllarca da uçması lazımmış. Kimin uçuracağına halk karar versin demiş. Halk seçimini yapmış ve en çok oyu alan Recep Tayyip Erdoğan kaptan pilot olmuş. İkinci kişi Kemal Kılıçdaroğlu da yardımcı kaptan olmuş. En çok oyu alan üçüncü kişi de Devlet Bahçeli’ymiş. O da kabin şefi olmuş. Türkiye halkı da uçağa yolcu olarak binmişler. Uçak kalktıktan sonra, Kemal bey koltuğunu bırakmış geçmiş kabin bölümüne ve başlamış muhalefet etmeye. Bu Erdoğan uçağı kesin denize düşürecek, kesin dağa çakılacağız, kesin ormana düşüp kurda kuşa yem olacağız gibi şeyleri yıllarca söylemiş. Uçakta en başta kriz çıktığını gören Devlet bey bu duruma el atmış. “Bu uçağın 1 seçim daha kaybedecek vakti yok. Benim de iyi kötü tecrübem var, geçeyim yardımcı kaptanlık yapayım, bu uçağı hedefe ulaştıralım, millet kararını hedefe ulaştığımızda tekrar verir” diye düşünmüş. Normalde seçimde 3. kişi olduğu için muhalefet olması gerektiği düşünülen Bahçeli’nin bu tavrı muhalif insanların tepkisi çekti. Oyları düşecek, halk Devlet beyi cezalandıracak dedi. Ama tam tersi oldu. Halk sonraki seçimde daha çok oy verdi. Yani halkımız da körüne körüne muhalefet edeni değil, devlette işleyişi devam ettiren bir muhalefet istiyormuş. İşin garibi mevcut muhalefet liderleri hala bunu anlamadılar. Sonuç olarak kaptan ve yardımcı kaptanlı demokrasi anlayışı istikrar, güven ve hızlı karar alma sağlıyor.
Yazımı burada bitiriyorum ve körüne körüne muhalefet yapan Türkiye’deki muhalefetin durumunu yazının en başındaki videoda da anlattım.